kelebek@PIS-ii:~$

Sanırım kelebek etkisi diye buna deniyor:) aşağıda istanbuldaki evimin adsl kota tablosu, bu interneti sadece annem ve babam kullanıyor. ben 2 haftadır burdayım ve kotadaki artışa bakın:) Bu internetin kısıtlı olduğunu bildiğim için kendimi kasmış halim.

Bugüne kadar çok önemli, gerçekmiş, bi doktor arkadaşım söyledi gibisinde mesajları forwardlamadım. Ama bu mesaj çok farklı onu direk bloga forwardlıyorum.
Acaba beraberinde gelen mail adreslerinide koysamıydım:)

iletmezsen ölümü gör :))

Bu zamana kadar bana zincir e-posta gönderen tüm dost ve arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim;
Sayelerinde tuvalet temizlemekte kullanıldığı öğrendiğim kolayı içemez oldum.
Aids virüsü taşıyan iğneler kıçıma batar korkusuyla sinemaya gidemez oldum.
Deodorantlar kanser yapıyor diye sayelerinde artık bir domuz gibi kokmaya başladım.
Telefon hattımı kullanıp bana borç takarlar korkusuyla telefonlara da cevap vermiyorum.
İçinden fare ya da fare zehiri çıkar diye hiçbir kutu içeceği içmiyorum.
Çok sevdiğim içkime ilaç koyup beni uyuturlar,organlarımı çalarlar ve buz dolu bir küvetin içinde uyanırım diye bana yaklaşanları da tersliyorum.
Neyim var neyim yoksa satıp hastanede yatan ve büyük ihtimalle ölmek üzere olan çocuklara yatırmayı düşünüyorum.
Mail listesine katılırsam alacağım söylenen para, bilgisayar, cep telefonu ya da gezileri beklemekten de evden dışarı çıkamaz oldum.
Tuz Gölü’ne Konya’nın katkılarından dolayı yemeklerim tuzsuz tatsız.
Msn paralı olacak;Adam yeşerecek mi,sararacak mı beklemekten de gına geldi.
Excel hala ne zaman emekli olacağımızı da bildirmedi.
Bir maili forward etmedim, başıma ne belalar gelecek diye korkuyla beklemekten ruh sağlığımı da kaybettim.
Multipl skleroz olunuyormuş diye diyet ürünleri düşmanıma bile tavsiye etmiyorum.
Yerli malı kullanacağım derken marketlerde barkodu 869 ile başlayan ürünleri aramaktan da gözlerimin biraz daha bozulduğunu farkettim.
Sevgili dost ve arkadaşlarımdan gelen;
‘lütfen okuyunuz’, ‘çok önemli’, ‘aman virüse dikkat’, ‘bilmem kim para dağıtıyor’, ‘en az beş kişiye yolla’, ‘inanmadım ama doğruymuş’, ‘kişiliğini test et’, ‘tıkla para yolla, tıkla yardım et’, ‘bilmemkim seni gözetliyor’, ‘bilmem kime mail at, haddini bildir’, ‘onu yeme bunu ye’ şeklinde başlayan kerameti kendinden menkul, nev’i şahsına münhasır bu mailler sayesinde hep beraber ‘kafayı çizme’ye ne kadar yakın olduğumuzu da müşahade etmiş oldum.
ŞİMDİ: Eğer bu maili 60 saniye içinde 1200 kişiye göndermezsen;
Bilesin ki bir kuş sabah akşam kafana sıçacak ve hayatı sana dar edecektir.

Bir Dost…

Bu gün yahoo mailime girerken bi uyarı ile karşılatım

We can increase site speed and efficiency for you by copying your user information (which may include sensitive data) to one of our servers in another country . Please note that privacy protections provided by another country may be different from those provided by your country. For more information about how Yahoo! treats your information, check out our privacy policies.

[YES] Create a copy. Click this button to optimize performance. By doing so, you permit Yahoo! to process and duplicate your personal information on servers located in another country .

[NO] Don’t create a copy. Click this button if you do not wish to have your personal information copied to servers located in another country . You can still use our service, though the site may not perform optimally.

Burda bana eğer kişisel bilgilerinizi -Hassas bilgilerde olabilir- başka ülkelerdeki sunuculara kopyalama izni verirseniz sitedeki hızınızı arttırabiliriz diyordu.
Bunun benim için ne anlamı olabilirdi bir düşündüm. Olsa olsa kişel bilgilerimi siğer sunculara kopyalayıp, bu sunucularıda belli bir ücret karşılığı reklam firmalarına veya herhangi bir kuruluşa pazarlayabilirlerdi. Bu olmasa bile ne kadar çok bilgisayarda bilgilerimin olması okadar çok açık ve okadar çok üçüncü şahısların eline geçebilme ihtimali demekti. Bu ihtimaller açısından ben buna izin vermedim -gerçi çok özel bilgilerim yok ama olsun-.